8 Haziran 2017 Perşembe

EY NEFSİM

Ey nefsim sen ne kötü bir alışkanlıksın
Sen içimde bir sızısın
Beni benden alıp götürüyorsun
Benim benliğimi benden çalıyorsun
Güzel bakışımı kötüye çeviriyorsun
Eyy nefsim sen varya sen
Güzel ahlakımı kötüye kullanıyorsun 
Senden kurtulmaya çalıştıkça beni içine hapsetiyorsun
Sen benden çıkmadıkça kayboluyorum ben
Hayatımı mahvediyorsun karanlığa boğuluyorum
Ey nefsim beni bırak, bırak yeter
Bırakta yoluma bakayım doğru yoluma  
Hiç olmazsa acı içinde yaşamaktan kurtulurum 
Her gün kafamın içini kurcalayan  ıvırzıvırlardan
Ey nefsim sana hakim olmam lazım ama sen diyorsunya
Bişey olmaz bunuda yap şunu da
Şunu al bunu al ve sonunda bakmışsın
 Herşey hüsran 
Ey nefsim artık git uzaklara git beni bırak
Bırak da anlamlı bir hayat yaşayayım
Ey nefsim yoruldum artık seninle uğraşmaktan
Bir daha hayatıma girmeden git 
Ey nefsim...

17 Haziran 2016 Cuma

TUT BENİ EY ORUÇ




Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Merhaba Değerli Dostlar
Aylardan en mübarek en şerefli ay Ramazan geldi,  hoş geldi  bizlere şeref verdi.
Günler günleri aylar ayları kovaladı ve  elhamdülillah  on bir ayın  sultanı Ramazan’a  kavuştuk.
Bu kutlu aya belki bazıları ulaştı ancak bazıları ulaşamadı.  Belki bazıları da seneye Ramazan’a ulaşamayacak. Bunu bilemiyoruz.  Gaybı ancak Allah bilir.  Bir gerçek var ki o da eğer bu Ramazana ulaştık ise,  Allah’a sonsuz kere şükretmemiz   ve  bu mübarek ayın hakkını vermemiz gerektiğidir. 
Sevgili kardeşlerim her geçen gün Ramazan’ın manevi atmosferini daha az hissetsekte Ramazan’ı ne sokağımızda ne koca koca caddelerimizde göremesek te,  şikayetleri,  eyvahları bir kenara bırakıp, herkes bu Ramazan’ı iliklerine kadar hissetmek için elinden geleni yapmalı her anı  her fırsatı  değerlendirmelidir.  Evet Müslüman uyanık ve çalışkan olmalıdır. Nasıl ki bir çiftçi yaz mevsiminde hasadını en güzel şekilde yapıp erzağını,  azığını kış için,  o hararetli  sıcakta  canla başla çalışıp,  ambarına dolduruyorsa,  Müslümanda aynen öyle olmalı bu mübarek ayda sevap haznesini doldurabildiği kadar doldurmalıdır.  Çünkü gelecek sene ya çıkar ya çıkamaz. Sanki  her an ölecekmiş gibi ahret yurdu  için azık  toplamalıdır. 
Ramazanda oruç tutmak  sadece aç kalmak değildir. Mümin eline, ayağına,   hem diline ve gözüne de oruç tutturmalıdır.  Açlık sadece bunları yapmamızı  kolaylaştırır,  nefsimize daha kolay  hakim olmamızı sağlar. Ancak bir Müslüman ki sadece aç aç akşama kadar boş boş dolaşsa haramlara helallere dikkat etmese ancak aç kaldığı kadar  sevap alır belki de sevabına hiç  nail olamaz. Oysa hakiki manada orucunu tutarsa karşılığını,  orucuna verilecek sevabı  biz   bilemiyoruz.  Makbul bir  orucun karşılığını ancak Allah biliyor.
Oruç ile ilgili hadislerinde Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki: "Adem oğlunun her ameli katlanır. Bir iyilik yedi yüz misline kadar katlanabilir. Yalnız oruç müstesna. Çünkü onun mükafatını Allah verecektir. Oruçlu iken iki ferah vardır. Birincisi iftar zamanının sevinci, diğeri Rabbine ulaştığı zamanki sevinçtir" (Müslim)
 Bize düşen ise  kullukta zirveye ulaşmaya çalışmaktır. Bu ayda bol bol kuran okuyarak, her akşam ihtiyaç sahiplerini ve öğrencileri  iftara davet ederek akşamları cami,  cami  teravihlere koşarak belimiz  çatlayıncaya kadar sevap yüklenmeli,  Allah rızasına ermek için koşturmalıyız.
Binbir çeşit yemek ile değil sadace dost akraba ile  değil,    birkaç çeşit yemek ile evini,  ocağını her gün herkese açmalı onlara da Ramazan’ı Ramazan olarak hissettirmeli. Yoksa ramazan ne davulda ne zurnada ne oyunda ne eğlencedir. Ramazan gönüllerde olmadadır, gönüllere girmektedir.
 Bir taraftan ramazan eğlenceleri düzenleyip insanları akın akın Allah’ın hoşnut olmadığı mekanlara,  kalabalıklara çağıracaksınız ve  bir yerde ezan bir yerde müzik sesi  hepsi birbirine karışacak. Diğer tarafta mahsun boynu bükük birkaç saftan oluşan  teravih namazları….
Bu ayda mümin  namazlarını daha şuurlu kılmalı , Kuran-ı  anlamaya çalışmalı, hatta dini terbiye sağlayan en güzel kaynak kitapları okumalıdır. Örnek olarak Dilini Tutan Kurtuldu ve Gözümü Haramdan Nasıl Korurum,  ve Niçin Namaz  adlı kitapları yavaş yavaş sindire sindire okumalı ve öğrendiklerini hemen tatbike koyulmalıdır. Ramazan da tertemiz ve pak olmak için coşmalı.

Tut beni ey oruç,  tut ki şu bedenim ve ruhum tertemiz olsun
Sen ne büyüksün ki müminleri  cehennemden kurtarıyorsun.

Birkaç kelamımda oruç tutmayanlar için olacak.
Pek çok kardeşimiz  niçin oruç tutmuyor bilemiyorum  ancak   keşke en azından batılılılar,  gayri müslimler kadar biz  oruçlu insanlara saygılı olsalar.
Bu insanlar diyorlarsa ki hava sıcak günler uzun. Ben de derim ki vallahi cehennemin sıcağı  bu sıcaktan bin kere,  milyon kere daha şiddetlidir.
Ayrıca emir yüksek yerden olunca on-on beş  saat aç kalmanın  lafımı olur.
Bizler  inanıyorsak on beş saat değil  on beş gün olsa açlıktan yerlerde sürünüyor  ve  açlıktan ölecek olsak dahi yine de orucumuzu tutmaz mıyız.
Rahman ve rahim olan rabbimiz bizlere kaldıramayacağımız yükü asla yüklememiştir.
Haydi kardeşlerim küçük yaşta çocuklarımızı oruca alıştıralım  onlara sahuru iftarı bizzat yaşatalım ve  onlara orucu sevdirelim ki ahirette bizden davacı olmasınlar. Allah Ramazanınızı mübarek eylesin..
Arslanbek HAN   16.06.2016

3 Mayıs 2016 Salı

MİRAC KANDİLİ




Mirac Kandili, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimizin gecenin bir anında Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya, oradan da göklere seyahat ettirildiği mübarek gecenin adıdır. Nitekim Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de; "Kulu Muhammed'i bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine bir kısım âyetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah'ın şânı yücedir.Doğrusu O, işitir ve görür." (İsra Suresi:1) buyurmuştur.
Peygamberimizin hayatı içinde önemli bir yeri olan Mirac, Allah'ın sevgili Rasûlünden başka hiç kimseye sunmadığı ilahî bir ihsandır.
Yüce Peygamberimiz için pek büyük şan ve şereflerle dolu olan Mirac mûcizesi, biz müslümanlar için de ilahî rahmetler ve lütuflarla doludur.
Mirac olayının biz müslümanlar için en önemli sonuçlarından birisi, hiç şüphe yok ki, dinin direği olan namazdır. Namaz, bize bir Mirac hediyesidir. Onun içindir ki, namaz mü'minin miracı olmuştur. Nasıl ki, yüce Peygamberimiz Mirac'ta vasıtalardan arınmış olarak Mevlası ile karşı karşıya geldi ise, mü'min de namazda vasıtasız olarak doğrudan doğruya Rabbinin huzuruna çıkar; sadece O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme  fırsatı bulur. Eğer mü'min, günde beş vakit namazını dikkatle ve huşu içerisinde kılacak olursa, o namaz onun için bir Mirac olur, kul onunla Hakk'a yol bulur.

Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)'e vahyedilen, insanlığı mutluluğa götürecek prensipleri de hatırlamak lazımdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Mirac'ın ruhî hallerinden söz edilirken: "Allah kuluna vahyedeceğini etti"(2) buyurulmaktadır. Bu vahyedilen hakikatleri şöylece özetleyebiliriz: "Allah'a ortak koşulmayacak, yalnız O'na kulluk edilecek ve yalnız O'ndan yardım istenecektir. Anne ve babaya hürmet edilecek, onların duaları alınacaktır. Zinaya yaklaşılmayacaktır. Haksız olarak kimsenin canına kıyılmayacaktır. Yetimlere iyi muamele edilecektir. Ölçü ve tartıda doğruluk üzere olunacaktır. Bilmediğimiz bir şeyin ardından körü körüne gidilmeyecek, şuurlu hareket edilecektir. Yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmeyecektir."
Bu saydığımız prensipler hiç şüphe yok ki bir toplum için gerekli bütün ahlâk ve fazilet kurallarını ihtiva etmektedir.
İşte Mirac gecesi böyle mübarek bir gecedir. Bu geceyi ihya ederken, bu gecede vahyedilen üstün gerçeklere kulak vermeliyiz. Yalnız Yüce Mevla'ya kulluk etmeli, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalıyız.

Mirac gecesi, ulvî bir gecedir. O halde bu mübarek geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadetle Allah'a karşı şükran borçlarımızı ödemeliyiz; namaz kılmalı,  Kur'an okumalı ve Allah'tan af ve bağış dilemeliyiz, çoluk çocuğumuza bu gecenin anlam ve önemini öğretmeliyiz. Çevremizdeki yoksullara ve kimsesiz çocuklara yardım ellerimizi uzatmalıyız. Annemizi, babamızı ve büyüklerimizi ziyaret edip ellerini öpmeli ve dualarını almalıyız. Ebediyete intikal etmiş olanlarımızı rahmetle anarak ruhlarını şadetmeliyiz. Dostlarımızla tebrikleşmeli, sevgi ve saygı duygularımızı perçinlemeliyiz.

Kandilleri birer fırsat bilmeli, bu müstesna zaman dilimlerinde Allah'a daha da yakın olmaya çalışılmalıdır. Bilelim ki, Allah'a yakınlık, O'nun emirlerini yerine getirmek, yasak ettiği şeylerden kaçınmakla mümkündür.

18 Nisan 2016 Pazartesi

Kır çiçeğim

Ellerimden tut uçur beni
Mavi gökyüzüne
En güzel sevdiğim kır çiçeğim
Nurlandı yüzün gel artık yüreğime 
Tek bildiğim sevdiceğim
İsmin her zaman aklımda 
Ve yüreğimde saklı 
En güzelide ne biliyormusun 
Hakkıyla sana kavuşabilmek
Aşkından deli divane olabilmek
Leylekler gibi sana uçabilmek
İnciden bir sızı olabilmek yüreğine
Melek yüzlüm kır çiçeğim..
     Halim AYDOĞDU 18.04.2016


12 Nisan 2016 Salı

Sonunu Düşünen Yokmu

Bir genç ölüyor çaresizce 
Ana feryadı yürekte
Bombalar patlıyor sessizce
Dur diyen yokmu 
Binler kahpe olmuş ırakta(uzak)
Ses çıkaran yokmu
Daha kaç genç ölecek
Daha kaç ana feryat edecek
Kaç çocuk babasız yürüyecek
Bunları düşünen yokmu
Elbet gün gelecek
Herkes hesaba çekilecek
O gün geldiğinde
Babasız çocuk yürüyecek 
Kendini düşünen yokmu.
      
            Halim AYDOĞDU 13.04.2016

Güzel Kız

Ellerinden tutsa, çıksa bulutlara,
Melekler şahid,uçan kuşlara,
inleyen nâmeler, güzel şarkılara,
Ne güzeldi, seninle yaşamak,
En güzeli de hayallerde yaşlanmak.

Âğlâma güzel kız;bu zaman da geçecek,
Laleler açınca, her şey düzelecek.
Teyzeler, sana dua edecek,
Ilgazdan, haber geldiğinde.
Neyzenler senin için, ötecek,
Emekleyen bebekler, yürüyecek,
Ravzasına vardığında...
        Halim AYDOĞDU 14.04.2016

YAĞMUR


Masmavi gökyüzü saklanıyor, bulutların arkasına
Rüzgarın getirdiği toprak kokusu geliyor insanın burnuna
Tek tek düşen yağmur damlaları ıslatıyor,
Ağaçları, sokakları, caddeleri ve insanları,
Yağmur hafif hafif kendini hissetirmeye başlıyor
Çok geçmeden boşalırcasına yağıyor yağmur
İnsanlar Yağmurdan kaçacak yer arıyorlar
Bazıları saçakların altlarında duruyor
Yağmurun muhteşem güzelliğini izliyorlar
Yağmur yağdıkça caddelerin tozunu yıkıyor ve
Sokakların, caddelerin, güzelliği çıkıyor ortaya,
Baharın gelişini müjdeliyor, insana yağmur
Hafifleyen yağmurun arkasınadan çıkan güneş
Rengini gökkuşağına bırakıyor,
Aman Allahım bu ne güzellik
Masmavi gökyüzü,  yemyeşil ağaç
             Halim AYDOĞU 12/04/2016