Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Merhaba Değerli Dostlar
Aylardan en mübarek en şerefli ay Ramazan geldi, hoş geldi bizlere şeref verdi.
Günler günleri aylar ayları kovaladı ve elhamdülillah on bir ayın sultanı Ramazan’a kavuştuk.
Bu kutlu aya belki bazıları ulaştı ancak bazıları ulaşamadı. Belki bazıları da seneye Ramazan’a ulaşamayacak. Bunu bilemiyoruz. Gaybı ancak Allah bilir. Bir gerçek var ki o da eğer bu Ramazana ulaştık ise, Allah’a sonsuz kere şükretmemiz ve bu mübarek ayın hakkını vermemiz gerektiğidir.
Sevgili kardeşlerim her geçen gün Ramazan’ın manevi atmosferini daha az hissetsekte Ramazan’ı ne sokağımızda ne koca koca caddelerimizde göremesek te, şikayetleri, eyvahları bir kenara bırakıp, herkes bu Ramazan’ı iliklerine kadar hissetmek için elinden geleni yapmalı her anı her fırsatı değerlendirmelidir. Evet Müslüman uyanık ve çalışkan olmalıdır. Nasıl ki bir çiftçi yaz mevsiminde hasadını en güzel şekilde yapıp erzağını, azığını kış için, o hararetli sıcakta canla başla çalışıp, ambarına dolduruyorsa, Müslümanda aynen öyle olmalı bu mübarek ayda sevap haznesini doldurabildiği kadar doldurmalıdır. Çünkü gelecek sene ya çıkar ya çıkamaz. Sanki her an ölecekmiş gibi ahret yurdu için azık toplamalıdır.
Ramazanda oruç tutmak sadece aç kalmak değildir. Mümin eline, ayağına, hem diline ve gözüne de oruç tutturmalıdır. Açlık sadece bunları yapmamızı kolaylaştırır, nefsimize daha kolay hakim olmamızı sağlar. Ancak bir Müslüman ki sadece aç aç akşama kadar boş boş dolaşsa haramlara helallere dikkat etmese ancak aç kaldığı kadar sevap alır belki de sevabına hiç nail olamaz. Oysa hakiki manada orucunu tutarsa karşılığını, orucuna verilecek sevabı biz bilemiyoruz. Makbul bir orucun karşılığını ancak Allah biliyor.
Oruç ile ilgili hadislerinde Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki: "Adem oğlunun her ameli katlanır. Bir iyilik yedi yüz misline kadar katlanabilir. Yalnız oruç müstesna. Çünkü onun mükafatını Allah verecektir. Oruçlu iken iki ferah vardır. Birincisi iftar zamanının sevinci, diğeri Rabbine ulaştığı zamanki sevinçtir" (Müslim)
Bize düşen ise kullukta zirveye ulaşmaya çalışmaktır. Bu ayda bol bol kuran okuyarak, her akşam ihtiyaç sahiplerini ve öğrencileri iftara davet ederek akşamları cami, cami teravihlere koşarak belimiz çatlayıncaya kadar sevap yüklenmeli, Allah rızasına ermek için koşturmalıyız.
Binbir çeşit yemek ile değil sadace dost akraba ile değil, birkaç çeşit yemek ile evini, ocağını her gün herkese açmalı onlara da Ramazan’ı Ramazan olarak hissettirmeli. Yoksa ramazan ne davulda ne zurnada ne oyunda ne eğlencedir. Ramazan gönüllerde olmadadır, gönüllere girmektedir.
Bir taraftan ramazan eğlenceleri düzenleyip insanları akın akın Allah’ın hoşnut olmadığı mekanlara, kalabalıklara çağıracaksınız ve bir yerde ezan bir yerde müzik sesi hepsi birbirine karışacak. Diğer tarafta mahsun boynu bükük birkaç saftan oluşan teravih namazları….
Bu ayda mümin namazlarını daha şuurlu kılmalı , Kuran-ı anlamaya çalışmalı, hatta dini terbiye sağlayan en güzel kaynak kitapları okumalıdır. Örnek olarak Dilini Tutan Kurtuldu ve Gözümü Haramdan Nasıl Korurum, ve Niçin Namaz adlı kitapları yavaş yavaş sindire sindire okumalı ve öğrendiklerini hemen tatbike koyulmalıdır. Ramazan da tertemiz ve pak olmak için coşmalı.
Tut beni ey oruç, tut ki şu bedenim ve ruhum tertemiz olsun
Sen ne büyüksün ki müminleri cehennemden kurtarıyorsun.
Birkaç kelamımda oruç tutmayanlar için olacak.
Pek çok kardeşimiz niçin oruç tutmuyor bilemiyorum ancak keşke en azından batılılılar, gayri müslimler kadar biz oruçlu insanlara saygılı olsalar.
Bu insanlar diyorlarsa ki hava sıcak günler uzun. Ben de derim ki vallahi cehennemin sıcağı bu sıcaktan bin kere, milyon kere daha şiddetlidir.
Ayrıca emir yüksek yerden olunca on-on beş saat aç kalmanın lafımı olur.
Bizler inanıyorsak on beş saat değil on beş gün olsa açlıktan yerlerde sürünüyor ve açlıktan ölecek olsak dahi yine de orucumuzu tutmaz mıyız.
Rahman ve rahim olan rabbimiz bizlere kaldıramayacağımız yükü asla yüklememiştir.
Haydi kardeşlerim küçük yaşta çocuklarımızı oruca alıştıralım onlara sahuru iftarı bizzat yaşatalım ve onlara orucu sevdirelim ki ahirette bizden davacı olmasınlar. Allah Ramazanınızı mübarek eylesin..
Arslanbek HAN 16.06.2016