Daha dün idi, fistan gibi önlük üzerimde
Lastik pabuçlarımla, okulda seğirttiğim
Kavurgam cebimde
Tahta atlara binip, taş duvarlar arasında
Ateş edip , silahçılık oynadığım
Tahta atım, Met çelik çubuğum
Atladığım ipim, kağıt üçgen uçurtmam,
Şeker pancarından arabam
Şimdi hangi yerlerde kim bilir?
Şu killik üstü, şu karşı ki dağlar
Kim bilir hangi anılarımızı saklar
Tepeden aşağı lastik tekerimi yuvalar
Ardından seğirtip derede yakalar
Ne güzeldi… çocukluğumda oyunlar
Ey çocukluk!
Senle güzel dağlar, taşlar, ovalar
Etrafta koşturmaca nice hayvanlar
ufacık taşlar , ellerimizde uçurtmalar
Seninle… ne kadar güzeldi oyuncaklar
Bahar gelince dağlara, ovalara koşar
Ebegümeci daha nice otlar
Toplayıp sepetine minicik kızlar
Neşeyle evlerin yolunu tutar
Ne güzel…çocukluğumdan bu anılar
Köyümün pınarlarından kaynayan sular
Avuç avuç içse , insan doyar.
Yemyeşildi rengarenkti ovalar
Küçük küçük akan sular
Ne güzeldi çocukluğumda bütün varlıklar
Şimdi kaç yıl oldu sana dönmeyeli
Ey çocukluk!
Ne kadar sürermiş bu kısa yolculuk
Tebessüm edip hatırlarım…
Senden kalan, bu ne kadar güzel mutluluk
Senden kalan, bu ne kadar güzel mutluluk.
ALİ HANLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder